Malatya’nın kent merkezindeki en eski kerpiç camilerinden biridir. Büyük Mustafa Paşa Mahallesindeki bu caminin kuzeyinden Güllüce Sokağı, doğusundan Halep Caddesi geçmektedir. Kuzeyindeki dar sokağın hemen yanında tarihi Tahtalı Minare Hamamı bulunmaktadır. Tahtalı Minare hamamının 1975 yılına kadar faaliyette olduğu; fakat o yıl meydana gelen büyük bir yangından sonra çalıştırılmadığı ve asıl sahibi olan Adil Tekin'in 1982 yılında vefat etmesinden sonra eserin koruma altına alındığı biliniyor. Zamanında çevresindeki dönümlerce bahçelerin arasında en fazla iki katlı kerpiç evler varmış. Cami ve hamam da oldukça heybetli görünüyormuş. Şimdi çevresini saran yüksek apartmanların arasında biraz sönük görünmekteler. Halep Caddesine bakan avlu kapısı, demirden, sonradan yapılmış. Kapının söveleri ve çerçevesi, silme taşlardan örülmüş. Kapının üzerindeki halkın kantarmalı dediği yarım aya yakın şekilde dizilmiş silme taşların üzerinde, beyaz taşa oyma tekniğiyle kabartma, eski yazıyla bir kitabe ve mermer üzerine yazılmış 1778 tarihli mermer bulunmaktadır. “Hazreti Hâfız Mustafa Paşayapdı mücedded camii zibâAdl’ü Ata’da bi misl-ü Hakk’aRânâ düşdü bir güzel tarihSani menbenâlillâhEyleyüb makbûl hayrını MevlâSene 1183 Maşallah” Avluya girince avlunun doğu duvarı boyunca sıralanmış abdest musluklarını görüyorsunuz. Avlunun bu duvarının dışına da bir musluk konarak yoldan geçenlerin kullanımına sunulmuş. Ortaya bir süs havuzu yapılmış sonradan. Havuzun kuzeyindeki küçük bahçede erik, çam ve avluya yaz boyu gölgelik eden büyük asma bulunuyor. Küçük bahçenin batısında ölü yıkama yeri ve tuvaletler bulunmakta. Üç basamakla caminin, eskiden sadece üstü örtülü olan, şimdiyse plastik doğramayla camekânlı şekilde kapalı alana dönüştürülen eyvanına çıkılıyor. Eyvanın tabanına halı döşenmiş, doğu ve batı duvarlarına raflı ayakkabılıklar yerleştirilmiş.
Kuzeydeki ana kapının üzerinde de eski yazıyla, taşa oyularak kabartma yazılmış bir kitabe bulunmakta.
“İlâhî Mustafa Hâfız var eyle ihsânıÂnın hayrıyla yapıldı müzeyyen camii SânîSevabına meşarik kıl delil olanları ya RabŞefi olsun Habibi ol Muhammed’i kim sultanıCezade Rûz-i mahşerde katre kıl keremkâniMakamın eylegil Ravza-i naiminle anı tavil”
Bir kitabe de ana kapının tam karşısındaki mihrabın üzerinde bulunmakta.
“Bağla el eyle huzurdur ki hakka gel durKıl namaz eyle niyaz ola vücudun pür nûrBunda mevcut idi bir cami ziba evvelEhl-, hayr etmişdi belz-i mukudi mevfurLeyk pek olmuş idi hali harabe maliEyleyüb ehl-i mahalle dahi bezl-i makdurKasr-ı Firdevs misal dar-ı münacaat olduGıpta eylerse ana tecella ki TurEmr-i tamiri hitam bulduDedim tarihin eda ede sayilerinin Mevla MeşkûrHadis-i şerif: "men bena mesciden Lillahi Benellahu lehu kasrın Fil Cenneti, sene Rumi 1314" Caminin harap duruma geldiğinden dolayı tamir edildiği anlaşılıyor. Ana kapının hemen batısında imam müellifi yer alıyor. Kalın kerpiç duvarların genişliği, pencere içlerinden açıkça görülebiliyor. Mihrabın doğusunda üç, batısında iki büyük, özgün pencere var. Simetrik olan pencerelerden biri, önüne oyma ahşap minber konduğundan kapatılmış. Mihrapla minber arasına, raflarına kitapların dizildiği camlı bir dolap yerleştirilmiş. Mihrabın doğusunda, duvara asılmış, ortadan kesilmiş huniyi andıran, oyma motifli müezzin mahfili monte edilmiş. Doğu ve batıda yer alan pencereler, dıştan kapatılarak içeriden de kapak yaptırılarak gömme dolaba dönüştürülmüş. Kuzeydeki ana kapının her iki yanında da üçer büyük pencere bulunmakta. Üçü doğu duvarında, üçü de kuzey duvarında olmak üzere altı tane de tepe penceresi denen küçük penceresi bulunmakta. Tabana tahta döşendiğinden taban yükselmiş. Tavana da ters tavan uygulandığından çok yüksek olan tavan basıklaşmış. Ortada görünen iki büyük direkse tavanı destekleyen sütun görevini üstlenmiş. En az altı yüz kişi alabilecek kapasitedeki bu kerpiç camiye sonradan asma kat eklenmiş. Batıdaki merdivenden, caminin içinden asma kata çıkılıyor. Caminin doğu, kuzey ve batı duvarları boyunca U şeklinde bir asma katla epeyce insanın ibadet etmesine olanak sağlanıyor. Ana kapının iki yanına, kuzey duvarı boyunca engelliler için banklar konmuş. Eskiden büyük bir odun sobası ile ısıtılan camiye doğal gaz bağlanmış; ama tavanı tabanı ahşap, pencereleri plastik doğrama çift cam, kalın kerpiç duvarlarıyla oldukça sağlam olan binanın elektrikli ısıtıcıyla gayet kolayca ısıtılabildiği bilgisini ifade ediyor cami cemaati. 1778’de yaptırılan kerpiç camiinin damına çatı da sonradan yapılmış. Diğer camilerdeki gibi caminin yanında ya da önünde değil, damında yer alıyor güdük ahşap minaresi. O tarihte Malatya’da başka ahşap minare olmadığından halk, tahtalı minare cami diyerek adın kabulünü sağlamış. Hatta mahalleye de Tahtalı Minare Mahallesi deniyormuş. Oysa cami, Büyük Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış; ama halkın kullanımı kabul görmüştür.