Tarihi Tahta Minare Cami ve Hamamı
236 yıllık Tahtalı Minare camii
Malatya’nın kent merkezindeki en eski kerpiç camilerinden biridir. Büyük Mustafa Paşa Mahallesindeki bu caminin kuzeyinden Güllüce Sokağı, doğusundan Halep Caddesi geçmektedir. Kuzeyindeki dar sokağın hemen yanında tarihi Tahtalı Minare Hamamı bulunmaktadır. Tahtalı Minare hamamının 1975 yılına kadar faaliyette olduğu; fakat o yıl meydana gelen büyük bir yangından sonra çalıştırılmadığı ve asıl sahibi olan Adil Tekin'in 1982 yılında vefat etmesinden sonra eserin koruma altına alındığı biliniyor. Zamanında çevresindeki dönümlerce bahçelerin arasında en fazla iki katlı kerpiç evler varmış. Cami ve hamam da oldukça heybetli görünüyormuş. Şimdi çevresini saran yüksek apartmanların arasında biraz sönük görünmekteler. Halep Caddesine bakan avlu kapısı, demirden, sonradan yapılmış. Kapının söveleri ve çerçevesi, silme taşlardan örülmüş. Kapının üzerindeki halkın kantarmalı dediği yarım aya yakın şekilde dizilmiş silme taşların üzerinde, beyaz taşa oyma tekniğiyle kabartma, eski yazıyla bir kitabe ve mermer üzerine yazılmış 1778 tarihli mermer bulunmaktadır. “Hazreti Hâfız Mustafa Paşa yapdı mücedded camii zibâ Adl’ü Ata’da bi misl-ü Hakk’a Rânâ düşdü bir güzel tarih Sani menbenâlillâh Eyleyüb makbûl hayrını Mevlâ Sene 1183 Maşallah” Avluya girince avlunun doğu duvarı boyunca sıralanmış abdest musluklarını görüyorsunuz. Avlunun bu duvarının dışına da bir musluk konarak yoldan geçenlerin kullanımına sunulmuş. Ortaya bir süs havuzu yapılmış sonradan. Havuzun kuzeyindeki küçük bahçede erik, çam ve avluya yaz boyu gölgelik eden büyük asma bulunuyor. Küçük bahçenin batısında ölü yıkama yeri ve tuvaletler bulunmakta. Üç basamakla caminin, eskiden sadece üstü örtülü olan, şimdiyse plastik doğramayla camekânlı şekilde kapalı alana dönüştürülen eyvanına çıkılıyor. Eyvanın tabanına halı döşenmiş, doğu ve batı duvarlarına raflı ayakkabılıklar yerleştirilmiş.
Kuzeydeki ana kapının üzerinde de eski yazıyla, taşa oyularak kabartma yazılmış bir kitabe bulunmakta.
“İlâhî Mustafa Hâfız var eyle ihsânı Ânın hayrıyla yapıldı müzeyyen camii Sânî Sevabına meşarik kıl delil olanları ya Rab Şefi olsun Habibi ol Muhammed’i kim sultanı Cezade Rûz-i mahşerde katre kıl keremkâni Makamın eylegil Ravza-i naiminle anı tavil”
Bir kitabe de ana kapının tam karşısındaki mihrabın üzerinde bulunmakta.
“Bağla el eyle huzurdur ki hakka gel dur Kıl namaz eyle niyaz ola vücudun pür nûr Bunda mevcut idi bir cami ziba evvel Ehl-, hayr etmişdi belz-i mukudi mevfur Leyk pek olmuş idi hali harabe mali Eyleyüb ehl-i mahalle dahi bezl-i makdur Kasr-ı Firdevs misal dar-ı münacaat oldu Gıpta eylerse ana tecella ki Tur Emr-i tamiri hitam buldu Dedim tarihin eda ede sayilerinin Mevla Meşkûr Hadis-i şerif: "men bena mesciden Lillahi Benellahu lehu kasrın Fil Cenneti, sene Rumi 1314" Caminin harap duruma geldiğinden dolayı tamir edildiği anlaşılıyor. Ana kapının hemen batısında imam müellifi yer alıyor. Kalın kerpiç duvarların genişliği, pencere içlerinden açıkça görülebiliyor. Mihrabın doğusunda üç, batısında iki büyük, özgün pencere var. Simetrik olan pencerelerden biri, önüne oyma ahşap minber konduğundan kapatılmış. Mihrapla minber arasına, raflarına kitapların dizildiği camlı bir dolap yerleştirilmiş. Mihrabın doğusunda, duvara asılmış, ortadan kesilmiş huniyi andıran, oyma motifli müezzin mahfili monte edilmiş.